Sinem Genez

Hakkımda;

Yaşam boyu “öğrenci”; 

Anne olmak, ebeveyn olmak…

Kendimizi belki de keşfetmeye başladığımız bir rol.
Çoğu zaman ebeveyn olduğumuzda öğrenmeye başlarız kendimizi tanımayı…

Sorumluluk denilen, bağlılık denilen, bağımlılık denilen kelimelerin,
Derin anlamlarını da ebeveyn olduğumuzda keşfetmeye başlarız.

Tıpkı benim keşif yolculuğum gibi…

Kişisel gelişim serüvenim de bu rolün sarsıntılarıyla başladı…

Bazen susarak, bazen ağlayarak, bazen küserek,
Bazen tüm dünyayı ve etrafımdaki her insanı suçlayarak,
Çoğu zaman da kendimi suçlayarak çıkmaya çalışırdım, içimdeki 10 şiddetindeki depremin sarsıntılarından…

Şimdilerde ise yazmaya, söylemeye, anlatmaya ve destek olmaya karar verdim…
Hem kendi hikâyemi,
Hem de nasıl iyileştiğimizi…
Ebeveyn olmak ne demekti?
En doğrusu nasıl olmalıydı? Ben doğru muydum?
Yanlışlarımın yanlış olduğuna dair kanıtlarım neydi?

Derken karışır doğrular, beklentiler, istekler ve çözümler?

Ve bir türlü o yol ayrımından bir yola gidemeden kalırız kalakaldığımız yerde.

Bu karışıklıkta ezberlerimizin yolundan gitmek en güvenilir yol gibi gelir.
Bu da her gün aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyerek hem çocuğumuzun hem de bizim yaşamlarımızı alır götürür karanlığa…
Mayın tarlasına benzettiğim yaşamda mayına basılmıştır oysaki…

Ezberlerin dışına çıkmak gerekir bazen çıkmaz sokaklardan çıkabilmemiz için,

 

Yaşam Boyu Öğrenci olan “BEN”

 

19 Şubat 1980 Samsun doğumluyum. 1999 yılı üniversite öncesine kadar 5 çocuklu bir ailenin 3. çocuğu olarak  Samsun’da yaşadım.

Kendimi hatırladığım en küçük halimle bile hayatın detaylarını, insana dair davranışsal eylemleri sorgulayan, farklılıkları merak eden, 6 süper kahramanlar animasyon filmindeki mikro robotlardaki minik robotun diğer robotlara gitme hareketine benzer, içimde beni bir yerlere çekiştiren bir gücü fark eden bir “hal” içinde geçirdim çocukluğumu. Bu merak eden, arayan  halim ergenlik ve yetişkinlik dönemlerimde de benimle birlikteydi.

Hemşirelik Fakültesinden 2003 yılında mezun olduğumda zihnimde en net olan, psikiyatri staj dönemimdeki görüntülerdi. Şu an anlamlandırabiliyorum… zihnimde kalanlar, beni ben yapan, hayata geliş amacımın “insanı anlama”, “insan davranışlarını okuma” haliydi zihnimde kalıcı hafızalama kayıt ettiğim bilgiler, deneyimler.

Hemşirelik mesleğimin 19. yılı içindeyim ve şuan özel bir hastanenin Hasta Bakım Hizmetleri Müdürü olarak kurumsal hayatta aktif olarak çalışmaktayım.

 

PCC KOÇ!

Aynı zamanda;  ebeveyn rolümle birlikte bu hayat amacımı fark ettiğimde profesyonel olarak “insan ve insan davranışı nasıl anlaşılır?” nasıl yapabilirim sorusuna cevap arayışım beni Profesyonel Koçluk ile tanıştırdı. Ancak dijital dünyada o kadar çok bu meslekle ilgilenen vardı ki beni bazı araştırmaya ilerletti süreç.

Profesyonel Koçluk özellikle de Ünvanlı KOÇ olmak her kurumun ya da akademinin verdiği eğitimlerden oldukça farklıydı. Yaklaşık 3 yıl süre ile almış olduğum eğitimler/süreç tamamlama aşamaları ile şu anda PCC ünvanlı KOÇ olarak da insanlarla birlikteyim.
Profesyonel Koç olarak toplam 64 saat teorik eğitim almayı gerektirir. 64 saat eğitim sonucunda almış olduğumuz eğitimlerin uygulamalı olarak 100 saat seans tecrübe edilir ve bu tecrübenin ses kaydının deşifre edilmiş hali ile süpervizör onayına iletilir. Onaylanma sonucunda ACTP programından mezun olunuyor.
Daha sonra ünvanlanma basamakları başlıyor.

ACTP sürecin sonunda 180 sorudan oluşan 3 saat süren sınav sonunda 75 baraj punaı ile ACC ünvanlı Koç ünvanını alıyoruz.

ACC 100 saat seans tecrübesi ile birlikte mezun olduğunuzda alınan unvandır.
Bir sonraki unvan PCC 500 saat seans deneyimi ile ICF in hazırlamış olduğu sınava başvuru yapılıyor.
Yine 180 soru ile 3 saat zaman dilimi sonrasında baraj puanı geçtiğinizde PCC ünvanlı Koç unvanını alıyoruz.
Bir sonraki Unvan ise MCC 1200 saat seans deneyimi ile aynı aşamalardan geçtiğinizde ise MCC ünvanlı Koç olarak hizmet verebilirsiniz.
Şuan PCC Ünvanlı Koç olarak hizmet vermekteyim.

PCC Unvanı eğitim sürecinin dışında NİŞ alanları olan, eğitim koçluğu, takım-lider koçluğu, kurumsal koç, öğrenci koçluğu, ilişki koçluğu eğitimlerin her biri yaklaşık 40 ar saatlik programlar ile tamamladım.

 

NLP!

Bu koçluk serüveni biraz daha insanın derinliklerine inmemi söylüyordu bana… O içimdeki mikro robot beni bir yerlere davet ediyordu.. Sonra NLP dünyası ile tanıştım. NLP sihirliydi…
Zihnin ve dilin yeniden programlanması.

 

KUANTUM DÜŞÜNCE MEKANİĞİ!

Öyle ya ne varsa alemde o vardı ademde!  Bir alem sığmış insana da, bir insan sığamamıştır aleme… Kuantum Dünyası nın yani görünmez bir iple herşeyin birbirine bağlı olduğu kanıtlanan evrende bunun matematiğini bilmek kıymetliydi…

 

TA (Transaksiyonel Analiz)!
TA 3 tip benlik seviyesini anlatır özünde… bizler yetişkin görüntümüzün altında davranışsal olarak, zihnimizde yazılımını erken yaşta yazdığımız programa göre yaşarız hayatımızı. Yaşamı oluşturan tüm parçamızda yetişkin benliğimizde ne kadar vakit geçiriyoruz? Tüm benliklerimiz nasıl bir dengede!

 

AİLE DANIŞMANI!

Tüm uzmanlık alanlarım ile  benim hikayemin başladığı yere geri döndüm. “Ebeveynlik”, “Doğasında EBEVEYNLİK” ne kadar önemliydi… Benim kendimi tanıma serüvenim anne olunca başlaması bir yerde dursun… etrafımda tanık olduğum, sosyal medyada izlediğim, gençlerle yapmış olduğum seanslar beni binanın temeline indirgedi.

Evet tüm bu deneyimleri ebeveynlerle paylaşma, her zaman bir ışık olduğunu, onların içinde belki de hareketini henüz fark etmedikleri mikro robotlarla tanıştırmaya niyet ettim.

Ve daha birçok teknik eğitimler, workshoplar…

Kurumsal Hayat ile birlikte, onlıne ve yüz yüze koçluk(bireysel ve ilişki koçluğu) ve aile danışmanı seanslar ve eğitimle vermekteyim.

Ve İnsan RUH(nu) tanıdığında tanımladığında tamamlanırmış. Tüm eğitimlerimden sonra Regresyon ve Recall Healıng çalışmalarımla bütünleştim…